Sayfalar

Çarşamba, Kasım 24, 2010

Kısa Kısa...


Eşleştiriyoruz bugünlerde...Biriktirdiğimiz,bulduğumuz bütün eşleştirme kartlarını ters çevirip sırayla ikişer ikişer açıyoruz,en çok eş bulan kazanıyor.Meraklı Minik sağolsun,gazeteden ordan burdan topladıklarımız,satın aldıklarımızla birlikte hatırı sayılır bir kart koleksiyonumuz oldu.
Arada mızıkçılık yapsada oyunun hakkını veriyor,kaybetmeyi sindiriyor şimdilik.


Hafif bir gribal enfeksiyon atlatıyor Durucuk,keyif yerinde dil pabuç gibi maaşallah.
Biraz sümüklü böcek kıvamında dolanıyor sadece.
Artık öksürük aksırıkları o kadarda dert etmemeye karar verdim,böyle daha kolay oluyormuş kendiliğinden iyileşiyor sanki.Öteki türlü ilk öksürükte stres yapınca, daha bi uzuyor gibi hastalık süreci.



Ballı süt boğazlarına iyi gelir demez olaydım,şimdi çikolata isterken bile"boğazlarıma iyi gelir anne" diyor :)

"Hastamısın sen" diye soranlara iki çakma öksürükle "öhü öhü,dokdola gitcez hastayım"geliveriyor :)
Doktora gitmeyide, tiyatro gibi bi aktivite zannediyor herhalde pek bi meraklı.



Parklardan daha zor koparır olduk artık,salıncak kayak bi tarafa,çocukları görünce çok mutlu oluyor.
Taa yüz metre geriden "aaa iki tane kardeş varmış sadece"diye üzülüyor,park boşsa pek keyif alamıyor,kalabalık oluncada ben pek keyif alamıyorum , iten kakan koca koca çocuklar v.s.
Parklarda da yaş aralığı olsaydı keşke 0-5 yaş 5-10 yaş v.s. nasıl fikir :)


Kalabalık vede yoğun günler bizi bekliyor,bir telaşe müdürüne döndüm ne zamandır,elimde not defteri yapılacakları yapılanları yazıp çiziyorum sürekli.
Sevmiyorum bu huyumu,azıcık rahat ol be kadın dimi,ne var evine iki aylığına yatılı misafir gelecekse :)






Pazar, Kasım 21, 2010

Mutluluk dediğin...

Bir çift kocaman yeşil göz,


Ve bir çiftte en mavisinden görmek için kaçmak biyerlere...


Biriktirilen özlemleri,yıkıvermek iki günde,


Ve yeni özlemler biriktirebilmek için paylaşmak bolca zamanı,



Mutlu haftalar...

Pazar, Kasım 14, 2010

Duru'm Raporu


Kışı sevmiyorumya nasıl iyi geliyor bu havalar bana,ne çok sıcak bunaltıcı,ne çok soğuk dondurucu tam istediğim gibi.
Doya doya tadını çıkaramıyoruz orası ayrı,bir taraftan bayram temizliği,bir taraftan bayram sonrası gelecek yatılı misafirlerin telaşı var bugünlerde.Yaptıkçada işler büyüyor sanki,bişey bitmeden başka bişey çıkıyor,anladım bu ev işleri bitmez,bitmiyor lakin.
Yinede odaya düşen sabah güneşiyle uyanmak insana enerji veriyor,özellikle bu ayda.

Bloğumuda ihmal ediyorum farkındayım.Bakıyorum ara ara,bazen yarım yamalak yazıyorum bişeyler tamamlayamadan,bazen yorum yazıyorum okuduklarıma bazen yazamadan kalkıyorum v.s.
Özledim ama sakin kafayla oturup saatlerce blog aleminde takılmayı,seviyorum burayı çok.


Ayı geldi benim yaşıma yetişti,28 oldu :)
Hala evcilik düşkünü,"hadi oynalalım anne" diyor ama bi oyuncağa dokununcada "hayııırrr" geliyor,ee hem oynayalım diyorsun hem oynatmıyorsun nasıl olacak.
Hala baba hastası,
Hala yalnız çok uzun süre takılmak istemiyor,
Hala ev kağıt kırpıklarıyla doluyor,
Hala uykuya dalarken emzik emdiği yetmezmiş gibi,ananenin bahçesinde 2 yaş civarı bir çocuğun ağzında sürekli emzik gördüğünden,emzik hastası oldu bi haftadır.Sürekli emmiyor ama yanında istiyor illaki, kaybettiğinde bulduruyor zorla.Geçici bi heves biliyorumda,gündüz hiç emzik emmemiş çocuğun birden bu emzik aşkınada anlam veremiyorum.Zaten kış bitimi emzik işide bitecek artık,yeter bu kadar.
Ve büyüdükçe onu ikna etmek için geçen konuşma süreside artıyor maalesef.


Tercih ettim,nefret ediyorum,karar verdim son incileri.
Bugün bebekleriyle oynarken"sarılmadılar" yerine "sarıldımalar"dedi ,söyleyemediğinin farkında tekrar etti bikaç kere kendi kendine en son söyleyince nasıl mutlu oldu "söyledim annee" :)  hala bebek işte yeni incileri olsada,hala küçük kuzu,çok bilmiş laflar etsede bazen.

Yanyana dizmiş hepsini,büyük kumanda babaymış,küçük kumanda anne,ortaya koyduğu cep telefonum ise Duru :)  nasıl çalışıyor hayal güçleri bu yaşta,nasıl bağlantı kuruyolar hemen.
Meraklı minikte kenardan yarısı görünen güneşi saça benzetti,mutfak duvarındaki turuncu kelebek sticker'ın kanadınıda portakal dilimine :)) sahiden benziyormuş ama damarlı falan aynı :) Birde bugün"Dün hala gelmişti bize" dedi,dünü öğrendimi attıdamı tuttu bilemiyorum artık.


  •  
Şimdiden Herkesin Bayramını Kutluyorum,İyi Bayramlar İyi Tatiller...






Pazartesi, Kasım 08, 2010

Bir Ödül Bir Mim


Sevgili Liya Azelya bu ödüle layık görmüş bizi,çok teşekkür ediyorum ve izlediğim bütün blogger arkadaşlarıma gönderiyorum.


Ortada bir çanta mimi dolaşıyor ne zamandır,çantalar fora ,esra, utku'nun annesi ve maya arkadaşlarım benide mimlemişler sağolsunlar,dökmemek olmaz şimdi hemen canlı canlı döküp bildiriyorum;

- Bir adet küçük boy ıslak mendil,

- İki-üç evden araklanmış peçete,

- Yarısı içilmiş bi kutu su

- Yarım paket bayatlamış baharatlı çubuk

- İki jetonlu oyuncak jetonu :)

- Kimlik

- Bir adet sigara bıraktırma cd.si eşim için (henüz izlenmemiş şimdi farkettim )

- Bir eski tarihli gazete

- Bir kaç vesikalık fotoğraf

- Bir kalem (ama not defteri yok,peçeteler iş görür sanırım ) 

- Belediyeden aldığım etkinlik kitapçığı,

- İki paket tek içimlik nescafe

- Bikaç fiş,makbuz

- Biraz bozukluk



Tek tek yazınca farkettim,neler sığdırmışım küçük çantama helal olsun bana,

Ve bu mimden çıkardığım ders, sık sık çantamı döküp temizleme gerekliliği :)


Yazdılarmı bilemiyorum ama bende bu mimi aşağıdaki arkadaşlara gönderiyorum.

Gülce ve Emine,

Annekaleminden Nihan,

Kerem ve Bahriye