Sevdiklerine sahip çıkmak,sıkı sıkı sarmalamak,
Başını omzuna yaslamak, istediğin an ve mekanda,
Tüm cesaretinle tutup elinden çekmek hayatına,
Ve hiç bırakmamak...
Bazen buğulu bir bakış,
Bazen masum bir gülümseme,
Bazende ketçaba bulanmış bir dilim patates kızartması :)
Mutluluk dediğin,sevdiklerinle buluşmaktır kısacası...Mutlu etti bizi bu buluşma,hemde nasıl...
Çok tatlıydı Fikriyem hep gülen yüzüyle,sımsıkı kucaklaştık önce,
sonra sımsıcak Feridem geldi boncuğumla ve kadro tamamlandı.İkisinide özlemişim,en çokta çocukları.
Sohbetler edildi bolbol , yenildi , içildi ,gülüşmeler ve flaşlar eksik olmadı.
Ferideyle pişti olduk aynı renk bady,ve aynı renk üstlükle :)
Fikriye yine tam tekmil doldurmuştu çantayı,onu bildiğimden bende bişey almamıştım,iyi oldu :)
Kendi elleriyle orman meyvelerinden bi şurup hazırlamışki tadı damağımda hala.
Çocuklarda yormadı bizi,gayet güzel anlaştılar arada ufak didişmeler olsada.
Sanberk'in Merve'ye kafa atma girişimi,
Merve'nin kitabı Sanberk'in kafaya geçirme girişimi ve Sanberk'in annesine sığınması,
bi ara ben masada yokken döndüğümde Duru'nun bulgarca konuşması :),
günün unutulmazları arasına girdi bile benim için.
Kitap sergiside gezildi,Merve babayla takıldı,Sanberk uyku haline geçti,Duru'da bi kitap seçip gitti masaya okudu,bizede rahatça gezip bikaç kitap almak düştü.
Ve yine herzamanki gibi zaman su gibi geçti,ayrılık vakti geldi çattı,kucaklaşma faslı bu sefer hüzün getirdi.
En kısa zamanda tekrarlama sözü verildi.
Ve ben birkez daha düşündüm,iyiki yaklaşık üçbuçuk sene önce o kadın sitesine üye olmuşum.
O tarihten beridir hayatıma renk katan insanlara teşekkür ediyorum.