Sayfalar

Çarşamba, Ocak 11, 2012

Toz Pembe



Cinsiyetini soranlara "kız" dediğimde "olsun,olsun" diyenlere inat,

 Çok Mutlu vede Heyecanlıyım :)

Cumartesi, Ocak 07, 2012

Uyku Sorunu


Tamam hiç bir zaman uykucu bir çocuk olmadın,iki yaşından itibarende gündüz uykusunu kestin,orda burda hiç yorgunluktan sızmadın nerdeyse  (belki doğduğundan beri iki üç kere),ve yatağa girene kadarda uyku aklına gelmedi genelde,hep bi şekilde ikna edilerek yatağa sokuldun her gece.Amma velakin,uykuya dalma kısmın hep kısa oldu ve gece uykularında hep sorunsuz.Uykuya dalana kadar yanında yatma kısmınada eyvallah,ama nerden çıktı tamda "hah büyüdü artık,gittikçe kolaylaşacak bu uyku fasılları" derken,gece yarıları kalkıp kalkıp yanıma gelmeler,yanımı boş bulursan ben farketmeden kıvrılıp yatmalar,boş bulmazsan beni yatağına çağırmalar,her seferinde terkar uykuya dalana kadar yanında kalmamı istemeler...

Eskiden ayda yılda bir olurdu,suyayınca yada çişin gelince kalkardın,şimdilerde her gece en az iki kere sebepsiz yere yokluyorsun beni.Gece uyandıktan sonra tekrar dalma işini yalnız başına yapamıyorsun sanırım.Dolayısıyla bende yat kalk yat kalp,yatak değiştir derken uyuduğumdan bişey anlamaz oluyorum ve hep kulağım kapıda oluyor geldimi geliyormu diye.


Gündüz konuşuyoruz,anlaşıyoruz,"herkesin kendi yatağı var ve herkes kendi yatağında yatmalı,"tamam söz"diyorsun,ama gece ne oluyorsa yine aynı yine aynı.Mesele "korku" değil aslında,yanında oyuncak falanda değil sadece beni istiyorsun ve her zamanki gibi elimi kucaklayıp uyumak...Seni yatağına bırakıp tekrar yatağıma dönme girişimlerimde de mahsunca ağlamaya başlıyorsun,bende haliyle dayanamayıp tekrar kıvrılıyorum yanına sen uyuyana kadar (bazende uyuyakalıyorum) ve bu kısır döngü böyle gidip duruyor.

"Hamileliğinden etkilenmiş olabilir" diye düşünebilirsiniz,ama onuda pek sanmıyorum çünkü bu durumu onunla oturup konuşmadık henüz,yanında da bahsetmiyoruz,ki buna rağmen genel olarak hep kardeş sayıklıyor,kardeşi olursa onunla neler yapacağını planlayıp duruyor.

Bu bir dönem deyip,her istediğinde yanına gitmelimiyim ? Yoksa buna iyice alışmadan bir şekilde bunu halletmenin yollarına mı bakmalıyım ? Yoksa benmi çok abartıyorum,herşeyi akışınamı bırakmalıyım ?

Birde bugün bana sorduğu soruya nasıl cevap vermeliyim,henüz ben bile net bir tanımlama yapamamışken ?

 "Anne,anne olmak nasıl bir duygu ?" :)


Pazartesi, Kasım 21, 2011

Dönüş ve Bir Haber

Uuu ne kadar uzun zaman olmuş yazmayalı.
Arada blogları takip ediyordum ama iş yazmaya gelince elim bir türlü "yeni kayıt" sekmesine gidemiyordu.


Biz neler yapıyoruz,
Durudan gelen yoğun istekler ve talepler üzerine "evcilik" yine birinciliğini koruyor.Az biraz kendi kendine takılıyor,yinede birinin ona eşlik etmesini tercih ediyor.Sabahın erken saatlerinde başlayan "evcilik oynayalımmı"söylemleri,ilerleyen saatlerde annenin "kızım yoruldum az dinleneyim"sözleri üzerine "anne bak uzanarak ta oynayabilirsin,arkana yastıkta koyarım " gibi ikna çalışmalarına dönüşüyor.
Aklınıza gelebilecek herşeyi konuşturuyoruz,bebekler oyuncaklar bi tarafa,terlikler,kaşıklar,cevizler v.s. Çok mu vahim durumdayız :)

Onun haricinde evde yaptığımız ufak tefek aktivitelerle,kitaplarımızla,oyuncaklarımızla ve pek tabi bol sohbetle geçiyor günlerimiz.


Hem bizim evde ona yetemememiz hemde çok çocuklu bi çevrede oturmuyor olmamız,kreşe göndersekmi diye düşündürdü bizi bi süre,hatta gidip bizzat bikaç kreş gezdik.Nihayetinde bu seneyide evde geçirip seneye göndermeye karar verdik.


Her üç küsür yaşındaki bücür gibi pek bi geveze,herşeye verilecek bi cevabı var.Kendi mantığıyla ikna olana kadar "ama şöyle olsun,o zaman böyle yapın" gibi öneri ve soruları bitmiyor.Hoşuna gitmeyen bişey konuşulduğunda ise "şu konuyu kapatalım artık" deyiveriyor :)


Bir daha arayı bu kadar açmamak ümidiyle...


*
                                                       
.  Bi haber demiştim birde değilmi :)

Evimize ikinci bir bücür geliyor,yeni başlangıçlar yeni heyecanlar...

Hayırlısı olur inşallah...






Not : Resimler yazdan kalma,çünkü içinde bulunduğumuz mevsimde hiç resim çekmediğimi farkettim :(

Pazartesi, Eylül 19, 2011

İyiki Varsın M.M.

Aktiviteleri tükettiğimizde,değişik ve eğlenceli birşeyler yapmak istediğimizde,meraklı minik yardımımıza koşuyor.Neredeyse iki yaşından itibaren her ay olmamakla birlikte aldığım,ve henüz duru küçük olduğundan ona uygun olmayan ekleri kaldırdığım için,şu anda elimizde bir poşet dolusu,yapılmayı bekleyen oyun,oyuncak v.s.mevcut.


Bu fotoğraf makinesi maketi,önceki ayındı sanırım.Zaten son zamanlarda fotoğraf çekmeye pek bi meraklı olduğundan,eski foto.makinemi ona vermekle bulmuştum çözümü.Yinede bu makette heyecanlandırmaya yetti Duruyu.


Buda, hazırlanan zar ve piyonlarla oynanan eğlenceli bi oyun.Bir ayak izi seçiyoruz,ve zarda gelen sayı kadar o iz üzerinde adım adım ilerliyoruz.Sonunda izin sahibine ulaşıp fotoğraflıyoruz.


Bunu çok sevdik :) Küçük bir sahne,iki dekor,dört karakter ve sınırsız doğaçlama...
Normalde evciliği ve peluş oyuncaklarını bıdı bıdı konuşturmayı çok sevdiği için,özellikle bayıldı buna.Bende çok sevdim ne yalan söyleyeyim,öyleki farklı dekor resimleri hazırlamayı bile düşünüyoruz :)


Bizim eski eklerde yapılmayı bekliyor şimdi.Bütün bi kış hem eski ekleri hem yeni dergilerdekileri yaparak güzel zamanlar geçirmeyi planlıyoruz biz.

Çarşamba, Eylül 07, 2011

Zor Sorular



Ne kadar duymasın diye uğraşsakta,o kelimeyi kullanmamaya özen göstersekte,kaçışımız yok...Tv.den,arkadaşlarından,çevreden,ordan burdan bişekilde duydu işte.Duymamasıda pek mümkün değil sanırım.Hoş duymasa bile çevreden gözlemleyip sonuç çıkarabilecek gibi zaten.( sinekler,karıncalar vs.)
Aa bak burda ne varmış diyerek dikkati başka yöne çekme durumlarını çoktaaan geçmiş.

Şimdi soruyor bize ;

- senin deden varmı anne ?

- vardı tabi, var yani  : /

- nerde şimdi ben hiç görmedim onu ?

- ıhmm şeyy,uzakta şimdi göremeyiz onu.

- öldümü yani ?

- evet tatlım... (güya o kelimeyi kullanmadan anlatmaya çalışacaktım)


- ölünce noluyoki anne,neden ölüyoki insanlar ?

- insanlar yaşlandıktan sonra ölürler tatlım,ölüncede uzakta güzel biyere giderler. ( afallamış annenin düşünmeden verilen cevabı)

- ama nasıl gidiyolar hiç kıpırdayamıyoki onlar ?

-.........................................

Gelde cevap ver... ve sonrasında gelen can yakıcı cümle,

-Ben senin yaşlanmanı istemiyorum anne,sakın yaşlanma. :(

Vesselam zor sorular kapıda,derslere sıkı çalışmak lazım...

Cumartesi, Ağustos 20, 2011

Duru


Kornası olmayan bisikletine,sıkınca öten kuzucuğu bağlamayı teklif eden ve sonrasında kuzucuğu sıkıp sıkıp,sanki yeni bisiklet alınmış gibi sevinen kişiye Duru denir...

Pazartesi, Temmuz 18, 2011

ÜÇ (14 temmuz)

-Hani baban her aşkım dediğinde "banamı diyosun" diye üzerine alınıyosunya,ve hani babanda hep "tabiki sana diyorum" diyerek lafı kıvırıyorya bazen,ve sende bana bakıp nispet bakışları atıyorsunya,


-Hani turuncu balığını "ailesinin yanına döndü" yalanımıza inanıp,akvaryumcuya her gidişimizde onlarca balık içinden bulup konuşuyorsunya.


-Hani bazen sana çaktırmamak için kodlayarak konuşuyoruzya "p.a.r.k'yemi gideceğiz" gibi,ve sende ertesi günü bana,nereye gideceğiz anne"p.a.k."yemi  diyorsunya :)

-Hani bazen evde sadece ikimiz olmamıza rağmen,ve ben yorgunluktan sızmışken,küçük emrah bakışları atıp "ee kimse benle oynamayacak mı şimdi " diye acıtasyon yapıyosunya,


-Hani bazen su isteyip,getirdiğim bardağı beğenmeyerek bana üç tur mutfak yaptırıyorsunya,


-Hani her okuduğumuz masalda,esas kızın adını "Duru" olarak değiştirmemi istiyorsunya,


-Hani geçen gün sorduğun absürt soruya baban yine aynı absürtlükle cevap verecekken benim araya girerek konuyu değiştirme çabalarımı "anne sen bi sus,babam çocuk diyodu" diyerek bertaraf etmiştinya,


-Hani son zamanlarda bana pek bi düşkün oldunya,hep kucağımda yamacımda dibimde olmak istiyorsunya,


-Hani seni çok çok çok seviyoruz ve bunu her fırsatta sana söylüyoruzya,sende "bende sizi çok seviyorum" diyorsunya,


İyiki doğdun güzel kızım
İyiki geldin bize
İyiki "sen " geldin
Evimizi gönlümüzü doldurdun sevginle
Hep gül hep güldür bizi
Bahtın,yolun açık olsun melek kızım.