Sayfalar

Cuma, Mayıs 20, 2011

Botanik Bahçe


Gidilecekler listesinde ilk sıralardaydı bu cennet yer,ilk baharın gelmesini beklerken ikinci sonbaharı yaşayınca beklemedeydi,güneşi görür görmez ancak bir çentik atabildik listeye... 


Aslında daha ufak biyer bekliyordum,ama yanılmışım zira yürüyemediğimiz yerler bile kaldı.Şehrin göbeğinde böyle biryer kim düşünebilirdi ki.



Tek olumsuz şey "ses"ti,otobanın yanında olunca oda kaçınılmazdı zaten.Herşeye rağmen mükemmel bir yer,anladıkki bu yaz bolca yoklayacağız burayı. 



Tamda Duru'nun yeşile ağaca doğaya merak saldığı bu dönem burayı keşfetmiş olmaktan ayrıca mutlu oldum.Toprak eşeledi,çiçek kokladı,çimenlerde yuvarlandı,kelebek peşinde koşturdu,çok çok sevdi burayı.



Tek eksiğimiz bir piknik sepetiydi.İnsanlar çaylarını yudumlayıp çiçek kokuları içinde kahvaltılarını yaparken çocuklarda yeşillere salmıştı kendilerini.Neyse şimdilik keşif yapmış olduk,en kısa zamanda hatta belki bu hafta sonu koca bi sepetle gidilecek...İnsan burda yemelere doyamaz vallahi :)



Yer : Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi - Ataşehir

Pazartesi, Mayıs 16, 2011

Duru Hayvanat Bahçe'sinde II


Hımıl bir blogger olunca böyle oluyor,geçen haftalarda taslaklara eklenen kayıt anca şimdi yayınlanabiliyor.Hadi geçen sefer engellemeleri bahane ettim, bu sefer tam hımıllıktan ama itiraf ediyorum.

Ne kadarda küçükmüş şurada değilmi, böyle bakınca daha iyi anlaşılıyor.Ay farkı olarakta 1 ay yoktur ama orda tişört burda palto :(


Bir sene boyunca konuştuk konuştuk ve azıcık güneşi görünce tekrar gitmeye karar verdik.Bu sene daha güzel oldu ama,daha amaca yönelik oldu.Hayvanları daha bi inceledi,yorumlar yapabilecek cümleleri oldu.
Bu tavşanlarıda okşamaya doyamadı.


Leblebi attık bu maymuncuklara,nasıl bir refleksleri var kaç metre öteden nasıl kaptılar inanamazsınız.
Duru'da attı tabi iki ağzına bir maymuna :)


Ahh işte meşhur penguenler," anne hani yumurta yok ayağının üzerinde,bu anne penguenmi acaba,yavrusu nerde peki......."


Konuştukta bir sene boyunca ata binmeden olurmu,bakarmısınız ifadeye zevkten dört köşe :)


Bu koca kaplumbağa hiç kıpırdamadı sağolsun,Duru'da onu taştan yapılmış zannetti,inandıramadık gerçek olduğuna.Ha bide timsahlar vardı böyle vahe kılıçaslan misali kıpırdamadan duran,hiç gerçekçi gelmedi onlarda Duru'ya.Kitaplardaki onca timsah tasvirlerinden sonra hayalkırıklığı oldu onun için.

Park alanının olmasıda büyük avantaj,hem keşif hem eğlence bir arada daha ne olsun.Günün yarısınıda burda geçirmişizdir rahat.


Bir başka hayvanat bahçesi gezisinde görüşmek üzere...:) demiyorum tabi daha sık yazıcam inşallah ;)