Sayfalar

Pazar, Nisan 17, 2011

Tık Tık


Uzun süredir ihmal ettim seni bloğum,biliyorum...
Şu erişim sorunları herkes gibi benide etkiledi.
Ya girmek istedim giremedim,ya yazmak istedim yazamadım bi soğukluk girdi işte araya.
Ama ucundan kıyısından yazmak lazım yinede,sırf anı kalacak diye değil (onada pek inancım kalmadıya artık) yazabildikçe kendimi iyi hissettiğim için.

Neler oldu geçen sürede,pek değişik bi durum yaşamadık aslında,hastalık falanda olmadı şükür.

33 aylık oldu Duruş.
Genel olarak pek bi yakınma durumum yok şimdilerde.

Üç yaştan sonra herşey güzel olacak derler,sanırım yaklaşmaya başladıkça rayına oturuyoruz biz.Tabi dikensiz gül bahçesi değil,en azından iyi iletişim kurduğumuz için kolayca aşıyoruz sorunları.

Baharın kendini azda olsa hissettirmeside olumlu etkiledi bizi,istediğimiz zaman dışarı çıkabileceğimizi bilmek çok güzel.Helede koca bi kışı evde ve Avm.lerde geçirdikten sonra.

Bendede değişiklik oldu bu süreçte,artık oyun oynarken daha az sıkılıyorum :) ve çoğu kez çok keyif alarak oynuyorum.

Saçma oyunlarda türetiyoruz bolca, pek yaratıcıyız son günlerde :) mesela o yastık olup arkama saklanıyor bende önce "ne kadar rahatmış bu yastık ohh" diye yaslanıyorum,o kikirdemeye başlayıncaa"aa bu yastık güldümü ne" diye şaşırıyorum,"aa bu yastığın poposuda varmış ve hatta saçlarıda",en sonunda "benim anne benim benim kızın duru"diye haykırınca " aaa senmiydin yani bende yastık sanmıştım" diyorum ve kahkaya boğuluyor tabi :)
Sonra ben yastık oluyorum o bana yaslanıyor "ne kadar rahatmış bu yastık"diyerek başlıyor,bunu bi 5-10 kere tekrarlıyoruz sıkılıncaya kadar...Ne kadarda basit şeylerden mutlu olabiliyorlar değilmi...

Bana spor hocalığı yapıyor başka bi oyunda,onun yaptıklarını yapmamı istiyor.Haliyle takla atıp,bacaklarımı kırmadan kafamı dizlerime değdiremiyorum :) oda bozuluyor olmuyo olmuyo diye uyarıyor beni.
Daha bi sürü atmasyon güzel zaman geçirmece işte...

 Büyüdükçe gelişim yazısı yazmakta zorlaşıyor ,nerden başlayacağını neyden bahsedeceğini bilemiyor insan.

İlk aklıma gelen bizi çok güldürdüğü mesala,çok çok gülüyoruz onunla.

Bişey anlatacakken heyacanlı heyecanlı biyerlere dalıp düşünerek cümlesini tamamlamaya çalışması o kadar tatlıki...

Tatlı olmayan durumlarda var tabi,bazen o an olması mümkün olmayacak şeyler için dakikalarca mızırdayabiliyor.Ağlamak değil yalnız mızırdamak,inanın çok daha sinirbozucu oluyor.
Örneğin geçen gün balık tutma oyuncağının oltası çıktı bi yerden ama balıkların olduğu ana kısım yok,olması muhtemel heryere bakmama rağmen bulamadık.Ama bi türlü durumu kabullenmek istemedi,uzun süredir oynamadığı için sanırım çok istedi ama yok kahretsin.Telefonda babasına dert yandı içli içli.
Neyseki kedicikli uyduruk iki kalemle kandırabildim :) Ne kadarda sıradan eşyalarla tatmin olabiliyorlar değilmi...

Bugünlerde de geçen yıldan kalma çadırını arıyoruz harıl harıl,ev ev değil kara delik mübarek :) Hergün bişeyle geçiştiriyorum ama yok ertesi gün yine depreşiyo çadır sevdası,bu gidişle yeni bi çadır alacağız.



Uykuyu çok fazla sevmeyen bir çocuk.Sabahın sekizinde kalkıp öğlen uyumamasına rağmen akşam 9-10 larda zor götürüyoruz uyumaya.İkna kısmı uzun sürsede,uykuya dalma kısmı kısa allahtan,yoksa halimiz nice olurdu..Bütün gün ortalama 10 saat kadar uyuyor kesintisiz,ne yapayım yetiyor demekki zorla uykuda tutacak değilimya.

Tanımadığı yetişkinlere karşı pek somurtkan,burnundan kıl aldırmıyor.Kimseye sevdirmiyor kendini,öpülmekten hala hoşlanmıyor.

"ama yedenkiii" ve "yedenmişş" sorularını günde bi yüz kere duyuyoruzdur.İyice aklına yatana kadar tüm ayrıntıları soruyor.

"ben ondan bahsetmiyorum anneee,hani kırmızı şapkalı küçük bi köpeğim vardıya (eliylede tarif ederek) işte ondan bahsediyorum" diyerek fi tarihinde oynadığı ve evimize nereden geldiğini bile hatırlamadığım bir oyuncağını hatırlayabiliyor.Hafızaları bizden çok daha yalın olduğu için sanırım ne kadar kuvvetli oluyor değilmi,ben bazen çok şaşırıyorum.

Üç ay kaldı 3.yaşa.Dört yaşına girecek ciddi ciddi yav,sanki birden büyüyecek gibi geliyor :)
Öyle görkemli bir doğumgünü düşünmüyorum yine.Küçük bi kutlama şeklinde olur geçen senelerde olduğu gibi.
Bi köşede pastamı yiyip,hiiiiç kendimi yormadan kızımı izlemek ve bikaç kare fotoğraf çekmek yetecek bana.