Gidilecekler listesinde ilk sıralardaydı bu cennet yer,ilk baharın gelmesini beklerken ikinci sonbaharı yaşayınca beklemedeydi,güneşi görür görmez ancak bir çentik atabildik listeye...
Aslında daha ufak biyer bekliyordum,ama yanılmışım zira yürüyemediğimiz yerler bile kaldı.Şehrin göbeğinde böyle biryer kim düşünebilirdi ki.

Tek olumsuz şey "ses"ti,otobanın yanında olunca oda kaçınılmazdı zaten.Herşeye rağmen mükemmel bir yer,anladıkki bu yaz bolca yoklayacağız burayı.

Tamda Duru'nun yeşile ağaca doğaya merak saldığı bu dönem burayı keşfetmiş olmaktan ayrıca mutlu oldum.Toprak eşeledi,çiçek kokladı,çimenlerde yuvarlandı,kelebek peşinde koşturdu,çok çok sevdi burayı.

Tek eksiğimiz bir piknik sepetiydi.İnsanlar çaylarını yudumlayıp çiçek kokuları içinde kahvaltılarını yaparken çocuklarda yeşillere salmıştı kendilerini.Neyse şimdilik keşif yapmış olduk,en kısa zamanda hatta belki bu hafta sonu koca bi sepetle gidilecek...İnsan burda yemelere doyamaz vallahi :)
Yer : Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi - Ataşehir